beautiful love -- sophie milman

22 Şubat 2011 Salı

Srpski -- Kişiye Göre Değişir Mi

     Sırbistan’a gitmenin heyecanını yaşadığım şu günlerde '' Srpski'yi izlemeden Sırbistan’a gitme '' diyen insanın lafı üzerine daldım torrent alemlerine. Filmle ile ilgili vereceğim her bilgiyi zaten bulursunuz, tabii bana düşündürdükleri hariç. Merak etmeyin, spoiler vermeyeceğim.

     
     Filmin genel olarak döndüğü noktadan sıyrılıp bu bahsedeceklerimi hayatın her noktasında varsayabilirsiniz.  
Filmi izlerken bir arkadaşımla konuştuklarım aklıma geldi, bana demişti ki bir sorumun üstüne: ''Kişisine göre değişir, kimi yapar kimi yapmaz'' . Şimdi bahsedeceklerim o gün o arkadaşıma verdiğim cevapla paralel ve film sayesinde tekrar hatırladığım bir şey.
     
     Doğrudan örneklerle başlayayım, YERİ YALAYIN ! Çoğunuz bunu aklına getirse bile yapmaz. GÖZÜNÜZÜ KAPATIP BİR SANİYE BEKLEYİN VE AÇIN GÖZLERİNİZİ! Bana gareziniz olmadığı sürece hemen de yaparsınız. Daha karışık bir örnek verelim mi? Beni ilk gördüğünüz yerde yanağımdan öpün! İşte burada kişiye göre değişir diyebilirsiniz, tabi burada kastettiğimiz kişi eylemi yapacak olan. Siz diyorsunuz ki; bazı insanlar öper, bazıları öpmez. Peki fark ne? İnsandan insana değişen durum; büyüme şekillerindeki, geçmiş deneyimlerindeki, o anki ruh hallerindeki, benimle olan arkadaşlıklarındaki ve bunun yanına ekleyemediğim yığınla şeydeki farklılıklar. Soruyu sorayım mı? İnsandan insana farklar olduğundan birilerinin beni yanağımdan öperken birilerinin öpmeyeceği noktası normal de, tek bir insanın geçireceği farklılıklardan sonra beni artık öpmeyi veya öpmemeyi tercih etmesi abes mi? Hayır.
     
     Zırvalamaları bırakarak özete gelelim, ‘kişisine göre değişir’ cevabı bana şunu öğretti: Yapılmayacak şey yoktur.
     
     Bir duruma bakarken iki değer onun yapılabilirliğini belirler: Ondan elde edeceğiniz haz, fayda ve bunun karşısında harcayacağınız enerji ile o eyleme karşı duyduğunuz antipati. Bunların büyüklükleri arasında yapacağınız tahminler yapıp yapmayacağınız kararını belirler. Elde edeceğiniz haz, fayda eylemden eyleme değişirken aynı eylemde onun zevklerinden haberdar olmamanıza göre az tahmin edilip yanlış hesaplanabilir. Biz haz ve faydaya A diyelim. Antipati noktasına gelir isek, bu genelde olayın size maliyeti ve çevre tarafından ya da bizzat kendiniz edindiğiniz; o olayın ayıp, kötü, iğrenç olduğuna dair izlenimlerdir. Buna da B diyelim. Aşikardır ki, A değeri B’den büyük olmadıkça siz o eylemi gerçekleştirmezsiniz.
     Şimdi en olmaz, asla yapılamaz dediklerinize bakalım. Bunlar genelde B’nin  A’dan çok büyük olduğu eylemlerdir. O kadar büyüktür ki size insanlık dışı diye nitelemekten başka çare bırakmaz. Peki öyle mi? Sen, sevgili arkadaşım; B, A’dan o kadar büyük olmadığında ‘canım istemiyor’ , ‘yoklukta gideri var’ , ‘vaktim olursa’  diyor ya da ilk alkol aldığında yapıveriyorsun. Neymiş canım benim, yazının başında dediğime gelecek olursak, bu B ve A değerleri değişkenmiş. Bir gün o eyleme tekrar göz attığında B’yi o kadar düşük bulursun ki; alacağın haz o kadar büyümüştür ki gözünde artık, A senin için gökdelen gibidir; insan olan yapmaz diyeceğin şeyleri yaparsın.
     
     Yeri yalamam demeyin,  yalarsınız. Neyse Srpski işte bana bunları tekrar düşündürdü, gözüme sokmak istediği bu değildi belki..
     
     Sırbistan demişken, Münazara Topluluğu’ndan bir arkadaşımla çok feci bir şekilde gaza gelmiş durumdayız. Sırbistan’a kadar turnuvaya gitmişken Hırvatistan, Bosna, Karadağ, Arnavutluk’u da görelim diyip 6 Mart’a dönüş aldık. Yarın akşamdan itibaren uzun bir ara vereceğim bloga. Zaten yığınlar pür dikkat bizi takip ediyordu, siz okuyanları üzmek en çok beni üzdü inanın ki…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

1 düşünce 1 söylem